Şiddetli yağmur, onların kalkışını erteledi.
- The heavy rain made them put off their departure.
Bildiğiniz gibi, şiddetli yağmurun sonucu olarak geç kaldık.
- As you know, we were late due to the heavy rain.
Sağanak yağmura rağmen başladılar.
- They started in spite of the heavy rain.
Sağanak yağmur nedeniyle tamamen ıslandım. Arabanla gelip beni alır mısın?
- I'm completely wet because of the heavy rain. Will you come and pick me up with your car?
Irmaklar yoğun yağış yüzünden taştı.
- The rivers were flooded by the heavy rain.
Yoğun yağış bütün trenlerin durmasına sebep olduğu için bir taksiye binmek zorunda kaldım.
- I had to take a taxi because the heavy rain caused all the trains to stop.