I've got to get ready.
- Hazırlanmak zorundayım.
Tom has got to get ready for dinner.
- Tom akşam yemeği için hazırlanmak zorunda.
Tom wants to be prepared.
- Tom hazırlanmak istiyor.
Sami had to be prepared to take risks.
- Sami risk almak için hazırlanmak zorundaydı.