She became an object of universal admiration.
- O evrensel hayranlıkla ilgili bir nesne oldu.
He looks to me with much admiration.
- O bana büyük bir hayranlıkla bakıyor.
Hero worship is a dangerous thing.
- Taparcasına hayranlık duymak tehlikeli bir şey.
Anne has many admirers.
- Anne'in birçok hayranları var.
I heard that you've got a secret admirer.
- Gizli bir hayranın olduğunu duydum.
The stadium was flooded with baseball fans.
- Stadyum beyzbol hayranlarının akınına uğradı.
I'm a fan of Tatoeba.
- Tatoeba'nın bir hayranıyım.
Tom has done an admirable job.
- Tom hayranlık uyandıran bir iş yaptı.
Tom is a yoga enthusiast.
- Tom bir yoga hayranı.
Tom is a member of a motor enthusiasts' club.
- Tom motor hayranları kulübünün bir üyesidir.
I couldn't help admiring him.
- Ona hayran olmak elimde değildi.
I cannot help admiring your new car.
- Benim yeni arabana hayran olmamam elimde değil.
Tom is nuts about squirrels.
- Tom sincaplara hayran.