hayatta kalmak

listen to the pronunciation of hayatta kalmak
Турецкий язык - Английский Язык
survive

Tom understands what it takes to survive. - Tom hayatta kalmak için ne gerektiğini anlıyor.

If you have no food, you got to eat roots and insects in order to survive. - Yiyeceğiniz yoksa, hayatta kalmak için kökleri ve böcekleri yemek zorundasınızdır.

live
keep alive
to survive

Tom understands what it takes to survive. - Tom hayatta kalmak için ne gerektiğini anlıyor.

We will need this to survive. - Hayatta kalmak için buna ihtiyacımız olacak.

exist
living through

She was living through her daughter.

remain alive
hayatta kalma
{i} survival

This is not a vacation, it's a survival course! - Bu, tatil değil hayatta kalma kursu!

Food, clothing and shelter are the foundations of survival. - Gıda, giyim ve barınak hayatta kalmanın temelleridir.

hayatta kalma
surviving

You know as well as I do that we have no chance of surviving. - Hayatta kalma şansımız olmadığını benim kadar iyi biliyorsun.

Tom didn't have a chance of surviving. - Tom'un hayatta kalma şansı yoktu.

hayatta kal
survive

The desire to survive and the fear of death are artistic sentiments. - Hayatta kalma arzusu ve ölüm korkusu artistik duygulardır.

Tom understands what it takes to survive. - Tom hayatta kalmak için ne gerektiğini anlıyor.

hayatta kal
{f} surviving

It was quite fascinating to see how these men were surviving. - Bu adamların nasıl hayatta kaldıklarını görmek oldukça etkileyiciydi.

You know as well as I do that we have no chance of surviving. - Hayatta kalma şansımız olmadığını benim kadar iyi biliyorsun.

hayatta kalma
staying alive
kurtularak hayatta kalmak
live through
hayatta kalmak
Избранное