hayatta kal

listen to the pronunciation of hayatta kal
Турецкий язык - Английский Язык
survive

Tom understands what it takes to survive. - Tom hayatta kalmak için ne gerektiğini anlıyor.

Tom could have survived if the ambulance had arrived a little sooner. - Eğer ambulans biraz daha erken gelseydi Tom hayatta kalabilirdi.

{f} surviving

What are my chances of surviving? - Benim hayatta kalma şansım nedir?

The surviving refugees longed for freedom. - Hayatta kalan mültecilerin özgürlük gözünde tütüyor.

hayatta kal
Избранное