This hotel has a gym and a swimming pool.
- Bu otelin bir spor salonu ve bir yüzme havuzu vardır.
Tom and Mary aren't interested in buying a house with a pool.
- Tom ve Mary havuzu olan bir ev satın almakla ilgilenmiyorlar.
Do not use this product near a bathtub, sink, shower, swimming pool, or anywhere else where water or moisture are present.
- Bu ürünü küvet, lavabo, duş, yüzme havuzu ya da su ve rutubetin olduğu başka herhangi bir yerin yanında kullanmayınız.
He threw a rock into the pond.
- O, havuza bir taş attı.
There are a lot of trees around the pond.
- Havuzun etrafında bir sürü ağaç var.
Tom and Mary played in the sandbox together and made sand castles.
- Tom ve Mary birlikte kum havuzunda oynadılar ve kum kaleler yaptılar.
We've got a sandbox at home.
- Evde kum havuzumuz var.