Jim bedensel çalışmadan korkuyordu.
- Jim was afraid of physical labor.
Tekerlekli sandalye bedensel engelli insanlara daha fazla hareket özgürlüğü verir.
- Wheelchairs give people with physical disabilities more mobility.
Çakralar sürekli dönüyor. Eğer olmasalar, fiziksel beden mevcut olamazdı.
- The chakras are constantly spinning. If they weren't, the physical body couldn't exist.
Fiziksel olarak iki erkek çok farklıydı.
- Physically, the two men were very different.
Biz yaş ya da fiziksel sorunlar hakkında bir şey soramayız.
- We cannot ask anything about age or physical problems.
Biz asla somut değildik.
- We never were physical.
Tom yılda bir kez sağlık kontrolü yaptırır.
- Tom gets a physical once a year.
Ben bir sağlık kontrolü yaptırdım.
- I had a physical checkup.
It's not so much a physical place as a state of mind.
She says she doesn't want anything to do with him anymore.