Tom şehirdeki en etkili kişiydi.
- Tom was the most influential person in town.
O, Demokratik Parti'nin prestijli ve etkili bir üyesidir.
- He is a prestigious and influential member of the Democratic Party.
Tom'un nüfuzlu yerlerde arkadaşları vardır.
- Tom has friends in influential places.
Tom o kadar nüfuzlu değil.
- Tom isn't that influential.