having little strength, as in: she felt weak because she hadn't eaten all day

listen to the pronunciation of having little strength, as in: she felt weak because she hadn't eaten all day
Английский Язык - Турецкий язык

Определение having little strength, as in: she felt weak because she hadn't eaten all day в Английский Язык Турецкий язык словарь

weak
{s} cılız

Tom kendini kaldırmak için çok cılız. - Tom is too weak to lift himself.

Tom son derece cılız. - Tom is extremely weak.

weak
{s} güçsüz

O, bir arkadaşına çok yorgun ve güçsüz hissettiğini söyledi. - He told a friend that he felt very tired and weak.

Bugün biraz güçsüz hissediyorum. - I feel a little weak today.

weak
{s} zayıf

John Bill'in zayıflığından istifade etti. - John took advantage of Bill's weakness.

Ekonomi zayıf olmasına rağmen, bazı şirketler hâlâ kazanç sağlıyor. - Although the economy is weak, some companies are still making a profit.

weak
{s} hafif

Kahvemi hafif severim. - I like my coffee weak.

Kahvemi hafif istiyorum. - I'd like my coffee weak.

weak
açık (çay)
weak
mukavemetsiz
weak
argın
weak
açık

Açık kahveyi tercih ederim. - I prefer weak coffee.

Tom açıkçası hâlâ çok zayıf. - Tom is obviously still very weak.

weak
{s} sulu
weak
weakly s
weak
{s} dayanıksız, sağlam olmayan, zayıf: a weak
weak
{s} iradesiz
weak
(Tıp) Kuvvetsiz, zayıf
weak
silik çıkmış
weak
zaaf

İnsan zaafına müsamaha göstermek zorundasın. - You have to allow for human weakness.

weak
{s} silik
weak
hastalıklı
weak
(sıfat) kuvvetsiz, zayıf, cansız, cılız, güçsüz, aciz, dayanıksız, halsiz, iradesiz, hafif, silik, sulu
Английский Язык - Английский Язык
weak
having little strength, as in: she felt weak because she hadn't eaten all day

    Расстановка переносов

    ha·ving lit·tle strength, as in: she felt weak be·cause she had·n't eat·en all Day

    Произношение

Избранное