having joints

listen to the pronunciation of having joints
Английский Язык - Турецкий язык

Определение having joints в Английский Язык Турецкий язык словарь

articulate
{s} tane tane söylenmiş
articulate
mafsal ile birleştirmek
articulate
{s} kolay anlaşılan
articulate
mafsallı
articulate
(Dilbilim) rahatça konuşabilen
articulate
eklemli
articulate
anlaşılır
articulate
düşünce ve duygularını rahatça dile getirebilen
articulate
açık seçik konuşmak
articulate
{s} konuşkan

O konuşkandı ama onun söylediklerinden hiçbiri doğru değildi. - She was articulate, but none of what she said was true.

Mary akıllı ve son derece konuşkan genç bir kadın. - Mary is an intelligent and highly articulate young woman.

articulate
eklemli/açık seçik
articulate
(Biyoloji) ifade et
articulate
açık seçik
articulate
{f} açık bir şekilde ifade/telaffuz etmek
articulate
mafsal ile birletirmek mafsallarla bitişmek
articulate
{f} hecelemek
articulate
eklemli,v.ifade et: adj.rahatça konuşabilen
articulate
boğumlu
articulate
{f} açık seçik belirtmek
Английский Язык - Английский Язык
{a} articulated
{a} articulate
{s} jointed
having joints

    Расстановка переносов

    ha·ving joints

    Турецкое произношение

    hävîng coynts

    Произношение

    /ˈhavəɴɢ ˈʤoints/ /ˈhævɪŋ ˈʤɔɪnts/
Избранное