Büyüleyici görünüyor.
- It looks fascinating.
Konuyu büyüleyici buldum.
- I found the subject fascinating.
Küresel ısınma hakkında söylediklerini etkileyici buldum.
- I found it fascinating what you were saying about global warming.
Benim için, tarih çok etkileyici bir konu.
- For me, history is a fascinating subject.
Sanırım o büyüleyici.
- I think it's fascinating.
Büyüleyici görünüyor.
- It looks fascinating.
Gerçekten bu kadar çekici miyim?
- Am I really that fascinating?