Bir hasta geç dönem kürtaj yapılabilir mi?
- Can a case be made for late-term abortions?
O bugünkü sınava girmek istemedi, bu yüzden hasta olduğuna inandırdı, ve okula gitmedi.
- He didn't want to take today's test, so he made believe that he was sick, and didn't go to school.
Dört yaşındaki Amerikalı turist, aslında, Sichuan eyaletinin ünlü mayhoş mutfağına rağmen tamamen baharatlı sığır etinden yapılmamış olduğunu farkettiği için hayal kırıklığına uğradı.
- A four-year-old American tourist was disappointed to realize that, in fact, the Sichuan province is not entirely made of spicy beef, in spite of its famously piquant cuisine.
Hayır, sana kızgın değilim, sadece hayal kırıklığına uğradım.
- No, I'm not mad at you, I'm just disappointed.
Ultraviyole ışınlarının ani artışı araştırmacıları ozon deliklerinin varlığına inandırdı.
- The sudden increase of ultraviolet rays made the researchers believe in the existence of ozone holes.
O ya sarhoş ya da deli.
- He is either drunk or mad.
Bugün mümkünse Tom'dan uzak durmalısın. O sana çok kızgın.
- You should avoid Tom today if at all possible. He's very mad at you.
Eşiniz size çok kızgın.
- Your wife is mad at you.
Tom sinirli görünüyordu.
- Tom looked like he was mad.
Tom bana sinirli ama onu suçladığımı söyleyemem.
- Tom is mad at me and I can't say I blame him.
Bir çılgınla benim aramdaki tek fark benim bir çılgın olmamamdır.
- The only difference between me and a madman is that I'm not mad.
Tom Mary'ye çılgıncasına âşıktı.
- Tom was madly in love with Mary.
O kadar üzgündü ki neredeyse çıldırmıştı.
- He was so sad that he almost went mad.