Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

having an acute accent

listen to the pronunciation of having an acute accent
Английский Язык - Турецкий язык

Определение having an acute accent в Английский Язык Турецкий язык словарь

acute
{s} şiddetli

Bu şehir, yağmur yağmazsa yakında şiddetli bir su sıkıntısı yaşayacaktır. - This city will suffer from an acute water shortage unless it rains soon.

acute
{s} dar (açı)
acute
{s} aşırı

Aşırı bir su sıkıntısı var. - There is an acute shortage of water.

acute
{s} (Tıp) akut, hâd
acute
(Tıp) evegen
acute
(Denizbilim) ivegen
acute
akıllı
acute
(Gıda) ani
acute
duyarlı
acute
zeki

O zeki bir iş adamıdır. - He's an acute businessman.

acute
güçlü

O güçlü bir gözlem duygusuna sahiptir. - He has an acute sense of observation.

acute
çok fazla
acute
(duyum ve düşünce) keskin
acute
aşırı hassas
acute
(sıfat) keskin, sivri, şiddetli, ; akut, aşırı; dar (açı), ilerlemiş
acute
(Tıp) Had, vahim, ağır
acute
zeyrek
acute
(Tıp) Hassas, nafiz, delici
acute
akut,zeki
acute
acutely zekâ ile
Английский Язык - Английский Язык
acute
An acute accent
acute
having an acute accent

    Расстановка переносов

    ha·ving an a·cute ac·cent

    Турецкое произношение

    hävîng ın ıkyut ıksent

    Произношение

    /ˈhavəɴɢ ən əˈkyo͞ot əkˈsent/ /ˈhævɪŋ ən əˈkjuːt əkˈsɛnt/
Избранное