O zaman kendini daha iyi eğitmiş olsaydı, o şimdi daha sağlıklı olacaktı.
- If he had trained himself harder at that time, he would be healthier now.
O bir avukat olarak eğitildi.
- He was trained as a lawyer.
Düzgün eğitilmiş maymun bir sürü oyun yapabilecek.
- The monkey, trained properly, will be able to do a lot of tricks.
Bu köpek uyuşturucu bulmak için eğitilmiştir.
- This dog is trained to smell out drugs.