Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır.
- Sweet words bring the snake out of its hole.
Tatlı bir şey istiyorum.
- I want something sweet.
Gitmek zorundayım, tatlım.
- I have to go, Sweetheart.
Doğruyu söylemek gerekirse tatlım, ben hiç ilgilenmiyorum.
- To tell the truth, sweetheart, I'm not at all interested.
Tatlı şeyler ve kitaplardan zevk alırım.
- I appreciate sweet things and books.
Aşktan dolayı katlandığın acı herhangi bir zevkten çok daha tatlıdır.
- The pain you go through because of love is by far sweeter than any other pleasure.
Şekerlemeye dayanamaz.
- He can't resist sweets.
Şekerlemeyi azaltıyorum.
- I'm cutting down on sweets.
Güller tatlı hoş bir koku yayıyorlar.
- Roses emanate a sweet fragrance.
O, tatlı olan herhangi bir şeyden hoşlanır.
- He likes anything sweet.
O çiçek güzel kokuyor.
- That flower smells sweet.
Çiçekleri güzel kokuyor.
- Their flowers smell sweet.
Lise sevgilimle evlendim.
- I married my high school sweetheart.
Biz lise sevgilileriydik.
- We were high school sweethearts.
Ben genellikle tatlı şeyleri sevmiyorum ama senin kurabiyelerinden birini deneyeceğim.
- I usually don't like sweet things, but I will try one of your cookies.
Tatlı şeylere dayanamam.
- I can't resist sweet things.