Bu araba tamamen yüklü.
- This car is fully loaded.
Tom silahının yüklü olduğundan emin olmak için kontrol etti.
- Tom checked to make sure his gun was loaded.
Tom silahın dolu olduğunu bilmiyordu.
- Tom didn't know the gun was loaded.
O silah muhtemelen dolu değil.
- That gun is probably not loaded.
Tom arabaları araba vapuruna yükledi.
- Tom loaded the cars onto the ferryboat.
Bagajımızı arabaya yükledik.
- We loaded our baggage into the car.
No funny business; this heater's loaded!.