have sex with

listen to the pronunciation of have sex with
Английский Язык - Турецкий язык
uçkur çözmek
diddle
{f} kıpır kıpır olmak
hit
{i} vurma

Mary ona vurmadığı için Tom şanslıydı. - Tom was lucky that Mary didn't hit him.

Tom Mary'ye vurmak istedi fakat John onu durdurdu. - Tom wanted to hit Mary, but John stopped him.

hit
vurgun
hit
çok sevilen
hit
uyuşmak
hit
yakalama
diddle
aldatmak
diddle
yutturmak
hit
darbe
hit
çarptırmak
hit
{f} vur

Zamanında vuruş olmasaydı, bizim takım oyunu kaybetmiş olurdu. - If it had not been for his timely hit, our team would have lost the game.

Richter ölçeğine göre 8.9 şiddetinde bir deprem, Japonya'yı vurdu ve ağır bir tsunamiye sebep oldu. - An earthquake, 8.9 on the Richter scale, hits Japan and causes a massive tsunami.

hit
götürmek

bir kızı götürmek.

diddle
kandırarak al
diddle
{f} yerinde duramamak
diddle
{f} dolandırmak
diddle
{f} kandırmak
diddle
{f} vakit öldürmek
Английский Язык - Английский Язык
knob
hit
diddle
have sex with

    Турецкое произношение

    häv seks wîdh

    Произношение

    /ˈhav ˈseks wəᴛʜ/ /ˈhæv ˈsɛks wɪð/
Избранное