Bugün öğle yemeği yemedim.
- I didn't have lunch today.
Açıkçası, Mary'nin benimle öğle yemeği yemesini istemeye güvenim yoktu.
- Frankly, I didn't have the confidence to ask Mary to have lunch with me.
Öğle yemeği yemek için göle gideceğiz.
- We'll go to the lake to have lunch.
Öğle yemeği yemek için iyi bir yer biliyor musunuz?
- Do you know a good place to have lunch?