Without the slightest doubt, the dream was a memory from a previous life.
- En ufak bir şüphe olmadan, rüya daha önceki hayattan bir hatıraydı.
This is a souvenir from Hokkaido.
- Bu, Hokkaido'dan bir hatıra.
Tom brought back some souvenirs.
- Tom bazı hatıra eşyaları geri getirdi.
That is in my recollections.
- Bu, benim hatıralarımın içinde.