They worked hard for the sake of their children.
- Çocuklarının hatırına çok çalıştılar.
I stopped smoking for the sake of my health.
- Ben sağlığımın hatırı için sigara içmeyi bıraktım.
Tom could hear Mary crunching on a carrot.
- Tom Mary'nin hatır hutur havuç yediğini duyabiliyordu.
What are you crunching on?
- Hatır hutur ne yiyorsun?