He bequeathed a considerable fortune to his son. - Oğluna hatırı sayılır bir servet bıraktı.
He bequeathed a considerable fortune to his son.
Oğluna hatırı sayılır bir servet bıraktı.
After considerable argument, the buyer and the seller finally came to terms. - Hatırı sayılır bir tartışmadan sonra, alıcı ve satıcı anlaşmaya vardı.
After considerable argument, the buyer and the seller finally came to terms.
Hatırı sayılır bir tartışmadan sonra, alıcı ve satıcı anlaşmaya vardı.