I wonder if he's really sick.
- Onun gerçekten hasta olup olmadığını merak ediyorum.
Mary isn't really sick. She's faking it.
- Mary gerçekten hasta değil. Numara yapıyor.
There are few specialists in the world who can treat this disease.
- Dünyada bu hastalığı tedavi edebilen az sayıda uzman var.
If your illness becomes worse, call in a specialist.
- Hastalığın daha da kötüleşirse, bir uzman doktoru ara.
He that hath ears to hear, let him hear.
- Whoever has ears to hear, let him hear.
Bu kadar çok paraya sahip olmak seni mutlu etti mi?
- Has having so much money made you happy?
Tom her şeye kendi yoluyla sahip olmak zorunda.
- Tom has to have everything his own way.