Senin harp çalmayı bırakmana inanamıyorum.
- I can't believe you quit playing harp.
Tom Mary'nin arpı o kadar çok iyi çalacağını beklemiyordu.
- Tom didn't expect that Mary would be able to play the harp so well.
Arp çalmayı öğrenmeye karar verdim.
- I've made up my mind to learn how to play the harp.
Why do you harp on about a single small mistake?.