harika harika harika

listen to the pronunciation of harika harika harika
Турецкий язык - Английский Язык

Определение harika harika harika в Турецкий язык Английский Язык словарь

harika
(Argo) awesome
harika
beautiful

This caterpillar will become a beautiful butterfly. - Bu tırtıl harika bir kelebek olacak.

Love is wonderful and beautiful. - Aşk harika ve güzeldir.

harika
that's great
harika
old

How wonderful were the good old days. - Eski güzel günler ne kadar harikaydı.

When I was 10 years old, I thought that when I would be 16, my life would be cool. - On yaşındayken, ne zaman on altı yaşımda olacağımı, hayatımın harika olacağını düşünürdüm.

harika
cool

I thought it was cool. - Onun harika olduğunu düşündüm.

The sky is clear and the wind is refreshingly cool. It's a perfect day to spend outdoors. - Gökyüzü açık ve rüzgar ferahlatıcı biçimde serin. Dışarıda geçirmek için harika bir gün.

harika
great

I finally came up with a great idea. - Sonunda harika bir çözüm buldum.

This pilaf tastes great! - Bu pilavın harika tadı var.

harika
gorgeous

The dress is absolutely gorgeous. - Elbise kesinlikle harika.

You look absolutely gorgeous. - Kesinlikle harika görünüyorsun.

harika
fabulous

Tom did a fabulous job. - Tom harika bir iş yaptı.

You look fabulous in black. - Siyah içinde harika görünüyorsun.

harika
(Argo) beauty
harika
incredible

You did an incredible job. - Harika bir iş yaptın.

harika
perfect
harika
wonder, miracle; wonderful, fantastic, great, superb, marvellous, beautiful, dreamy, smashing, lovely, tremendous, terrific, gorgeous, sensational, fabulous, heavenly, divine
harika
groovy
harika bir biçimde
awesomely
harika!
(Konuşma Dili) deal
harika
smart
harika
(deyim) take the cake
harika
that's cool
harika
(Argo) bad
harika
(Argo) bonzer
harika
questioning
harika
magnificent
harika
(Argo) corker
harika
(Argo) mickey mouse
harika
breathtaking
harika
dreamy
harika
superb

You've done a superb job. - Harika bir iş yaptın.

harika
splendid

Tom did a splendid job. - Tom harika bir iş yaptı.

harika
(Argo) badder
harika
tremendous
harika
(Argo) grouse
harika
goodie
harika
(Argo) ripper
harika
(Konuşma Dili) top hole
harika
it is incredible
harika
far-out
harika
marvel

I had a marvelous time. - Harika bir zaman geçirdim.

In the Picasso Museum in Paris, there are marvelous paintings and drawings! - Paris'teki Picasso Müzesinde harika tablolar ve resimler var.

harika
(Argo) pretty spiffy
harika
(Argo) kickass
harika
(Konuşma Dili) bang up
harika
(Argo) spiffy
harika
swell
harika
top-flight
harika
dandy
harika
masterpiece
harika
portent
harika bir biçimde
tremendously
harika görünüyorsun
you look great
harika çocuk
(deyim) golden boy
harika!
(Argo) ace!
harika
prodigy

Tom is a child prodigy. - Tom harika bir çocuk.

harika
wonderful

I know Andrina doesn't take things seriously, but she is a wonderful friend. - Andrina'nın işleri ciddiye almadığını bilirim ama kendisi harika bir arkadaş.

Have you seen such a wonderful movie before? - Daha önce böyle harika bir film izlediniz mi?

Harika
(isim) Wonder, miracle; fire
Harika!
Great!, Wow!
harika
scrumptious
harika
wonder

Thank you for the wonderful gift. - Harika hediye için teşekkürler.

I've never seen such a wonderful sunset. - Böyle harika bir günbatımı hiç görmemiştim.

harika
immense
harika
miracle

For children, this world is full of wonders and miracles. - Çocuklar için, bu dünya harikalar ve mucizelerle doludur.

harika
phenomenal

I really do feel phenomenal now. - Şu an gerçekten harika hissediyorum.

harika
in the groove
harika
corking
harika
wonder, marvel, miracle
harika
yum yum
harika
fantastical
harika
marvelous

You've done a marvelous thing. - Harika bir şey yaptın.

I had a marvelous time. - Harika bir zaman geçirdim.

harika
divine
harika
far out
harika
no mean
harika
whizz
harika
ripping
harika
wonderful, marvelous, fantastic
harika
keen
harika
yummy
harika
marvellous

I love living in this marvellous town. - Bu kadar harika bir kentte yaşamayı seviyorum.

It's marvellous to listen to a learned person. - Bilgili bir kişiyi dinlemek harika.

harika
phenomenon
harika
fantastic

I know you'll do a fantastic job. - Harika bir iş yapacağını biliyorum.

We saw Mac make a fantastic shot. - Mac'in harika bir vuruş yaptığını gördük

harika
jolly good
harika
prodigious
harika
bully
harika
wonderful, marvelous, miraculous, extraordinary
harika bir şey
wanderful affair
harika insan
pippin
harika zaman geçiriyorum
i'm having a hell of a time
harika zaman geçirmek
(Argo) have a hell of a time
harika çocuk
wonder child
harika çocuk
child prodigy
harika çocuk
boy wonder
harika çocuk
whiz kid
harika çocuk
infant prodigy
harika çocuk
infant phenomenon
harika çocuk
whizz kid
harika çocuk
prodigy infant
harika şekilde
wondrously
harika şey
hot stuff
harika şey
a perfect dream
harika şey
stunner
harika şey
groove
harika şey
miracle
harika şey
pippin
harika şeyler
(Konuşma Dili) flowing with milk and honey
yedi harika
the Seven Wonders of the World
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение harika harika harika в Турецкий язык Турецкий язык словарь

HARÎKA
(Osmanlı Dönemi) Acı, sızı
HARÎKA
(Osmanlı Dönemi) Bulâmaç. Yulaf lâpası
HÂRİKA
(Osmanlı Dönemi) İmkânların üstünde olan şey, hayret uyandıran, hayranlık vren. Büyük ve görülmedik eser. Görülmedik derecede kıymetli
harika
Yaradılışın ve imkânların üstünde nitelikleriyle insanda hayranlık uyandıran (şey). Çok büyük bir hayranlık uyandıran, eksiksiz, kusursuz, tam, mükemmel: "Harika fikir doğrusu, kim akıl ettiyse iyi akıl etmiş."- A. İlhan
harika
Yaradılışın ve imkânların üstünde nitelikleriyle insanda hayranlık uyandıran (şey)
harika
Hayranlık uyandıran
harika
Çok büyük bir hayranlık uyandıran, eksiksiz, kusursuz, tam, mükemmel
hârika
(Osmanlı Dönemi) imkânların üstünde olan şey, hayret uyandıran, büyük ve görülmedik eser, görülmedik derecede kıymetli
harika harika harika
Избранное