Save it on the external hard drive.
- Onu harici hard diskte sakla.
Tom accidentally deleted all the files on one of his external hard disks.
- Tom yanlışlıkla harici hard disklerden birindeki tüm dosyaları sildi.
The house was cleaned inside and out.
- Ev dahili ve harici temizlendi.
Excluding Barack Obama, all US presidents were white.
- Barack Obama hariç bütün ABD başkanları beyazdı.
Excluding Barack Obama, all presidents of the United States were white.
- Barack Obama hariç Amerika Birleşik Devletlerinin bütün başkanları beyazdı.
Everybody was singing except me.
- Ben hariç herkes şarkı söylüyordu.
I work every day except for Sundays.
- Pazar günleri hariç her gün çalışırım.
Everybody but Tom was present.
- Tom hariç herkes vardı.
Tom seems to have packed everything but the kitchen sink.
- Tom mutfak lavabosu hariç her şeyi paketlemiş gibi görünüyor.
Except for John, they all arrived.
- John hariç, onların hepsi geldi.
Everyone left, except for us.
- Biz hariç herkes gitti.
Are the profits exclusive of taxes?
- Kârlar vergilerden hariç mi?
This book has 252 pages exclusive of illustrations.
- Bu kitabın, çizimler hariç 252 sayfası vardır.
Are the profits exclusive of taxes?
- Kârlar vergilerden hariç mi?
This book has 252 pages exclusive of illustrations.
- Bu kitabın, çizimler hariç 252 sayfası vardır.
I work every day save Sundays.
- Pazar günleri hariç her gün çalışırım.
Save for the cold in the hall, the gig was good.
- Salondaki soğuk hariç konser iyiydi.
All the essays, other than yours, were good.
- Seninki hariç tüm denemeler iyiydi.
This book has 252 pages exclusive of illustrations.
- Bu kitabın, çizimler hariç 252 sayfası vardır.
Are the profits exclusive of taxes?
- Kârlar vergilerden hariç mi?
Excluding Barack Obama, all presidents of the United States were white.
- Barack Obama hariç Amerika Birleşik Devletlerinin bütün başkanları beyazdı.
Excluding Barack Obama, all US presidents were white.
- Barack Obama hariç bütün ABD başkanları beyazdı.
Tom seems to have packed everything but the kitchen sink.
- Tom mutfak lavabosu hariç her şeyi paketlemiş gibi görünüyor.