hareket etmeyen

listen to the pronunciation of hareket etmeyen
Турецкий язык - Английский Язык
motionless
stationary
hareket et
{f} move

Nothing's wrong with the engine, but my car won't move. - Motorda sorun yok, fakat arabam hareket etmiyor.

You'll have to get a move on if you want to catch the train. - Eğer trene yetişmek istiyorsan derhal hareket etmelisin.

hareket et
locomote
hareket et
made move
hareket et
make a motion
hareket et
made a motion
hareket et
{f} act

You must act more wisely. - Daha akıllıca hareket etmelisin.

The people who live in Japan must act according to the Japanese country constitution. - Japonya'da yaşayan insanlar Japon ülkesi anayasasına göre hareket etmelidir.

hareket et
make move
hareket et
sashay
hareket etmeyen
Избранное