Aniden yağmur yağmaya başladı.
- Suddenly rain began to fall.
Aniden yağmur yağmaya başladı.
- All of a sudden it started raining.
Birden beklenmedik bir şey oldu.
- Suddenly, something unexpected happened.
Ansızın fikrini ne değiştirdi?
- What made you change your mind all of a sudden?
Neden ansızın dün öğleden sonra gittin?
- Why did you suddenly leave yesterday afternoon?
Tom'un kalbi birdenbire daha hızlı atmaya başladı.
- Tom's heart suddenly began to beat faster.
Cümleler için bir pazar olsaydı, dil bilgisi spekülasyonlarımız birdenbire anlam bulurdu.
- If there existed a market for sentences, our grammatical speculations would suddenly make sense.
kedi ipin üzerinde kasılarak yürüyordu, ansızın evin içine koştu.
- The cat was strutting around the yard, when it suddenly ran into the house.
Tanrı olduğumu ne zaman fark ettim? Güzel, ben dua ediyordum ve ansızın kendi kendime konuştuğumu fark ettim.
- When did I realize I was God? Well, I was praying and I suddenly realized I was talking to myself.
Aniden yağmur yağmaya başladı.
- All of a sudden it started raining.
Aniden yağmur yağmaya başladı.
- Suddenly rain began to fall.
Aniden umulmadık bir şey meydana geldi.
- Suddenly, something unexpected happened.