Emi özürlü bir adama yerini verdi.
- Emi gave her seat to a handicapped man.
Gönüllüler özürlülerin yararına bağış topladı.
- Volunteers collected donations for the benefit of the handicapped.
Gönüllüler özürlülerin yararına bağış topladı.
- Volunteers collected donations for the benefit of the handicapped.
O, özürlülere yardım etmek için hayatını adadı.
- She devoted her life to helping the handicapped.
Tom zihinsel engelli yetişkinlerle çalışır.
- Tom works with mentally handicapped adults.
Engelli otopark yeri mevcuttur.
- Handicapped parking is available.
Engelli otopark yeri mevcuttur.
- Handicapped parking is available.
Tom zihinsel engelli yetişkinlerle çalışır.
- Tom works with mentally handicapped adults.
O kötü işitmekten özürlü.
- She is handicapped by poor hearing.
Tom ve Mary özürlü bir çocuğu kabul ettiler.
- Tom and Mary adopted a handicapped child.
Grandpa Andy would buy the racing form the day ahead of time so he could handicap the race before he even arrived at the track.
The candidate was heavily handicapped.
A handicap in chess often involves removal of the queen's rook.