I guess I should get home to the missus.
- Sanırım hanıma ev almalıyım.
He is married to an American lady.
- O, Amerikalı bir hanım ile evli.
The lady moved here a month ago.
- Hanımefendi, bir ay önce buraya taşındı.
It's hard to be a woman. One must think like a man, act like a lady, look like a girl, and work like a horse.
- Kadın olmak zordur. Erkek gibi düşünmeyi, hanımefendi gibi davranmayı, genç kız gibi görünmeyi ve de eşek gibi çalışmayı gerektirir.
It's an honor to meet you, miss.
- Sizinle tanışmak bir onurdur, hanımefendi.
I guess I should get home to the missus.
- Sanırım hanıma ev almalıyım.
Mrs. Smith is an elderly lady.
- Bayan Smith yaşlı bir hanımdır.