The chain is no stronger than its weakest link.
- Zincir en zayıf halkası kadar güçlüdür.
One link broken, the whole chain is broken.
- Halkanın biri kopuksa, tüm zincir kopuktur.
Tom has dark circles under his eyes.
- Tom'un gözlerinin altında koyu renkli halkalar vardır.
There's a crop circle in the field.
- Tarlada ekinlerden bir halka var.
Uranus has eleven known rings, which contain dark, boulder-sized particles.
- Uranus'un kara, kaya parçaları şeklinde nesneleri içeren, onbir bilinen halkası vardır.
What do you think of Tom's nose ring?
- Tom'un burun halkası hakkında ne düşünüyorsun?
Mary had dark circles under her eyes.
- Mary'nin gözlerinin altında mor halkalar vardı.
You've got dark circles under your eyes.
- Senin gözlerinin altında mor halkalar var.
Tom became a billionaire when his company sold shares in an initial public offering.
- Onun şirketi halka arz hisse sattığında Tom milyarder oldu.
The castle has been restored and is open to the public.
- Kale restore edildi ve halka açık.
Cumming called a public meeting.
- Cumming halka açık bir toplantıya çağırdı.
There are three types of a solar eclipse: total, partial, and annular.
- Üç tip güneş tutulması vardır: toplam, kısmi ve halka şeklinde.