haksızlık etmek

listen to the pronunciation of haksızlık etmek
Турецкий язык - Английский Язык
to wrong, to be unfair (to), to do sb an injustice
do smb. an injustice
wrong

He accused us of wronging him. - Bizi ona haksızlık etmekle suçladı.

do wrong
victimize
1. to act unjustly. 2. to do an injustice (to)
unfair to
unfair
haksızlık et
{f} wronged

When have I ever wronged you? - Ben sana ne zaman haksızlık ettim?

She thinks that I wronged her. - Ona haksızlık ettiğimi düşünüyor.

haksızlık etme
wrongdoing
haksızlık etme
of injustice
kendine haksızlık etmek
being unfair/unjust to one's self. - "You are being unfair to yourself." "Kendine haksızlık ediyorsun."
haksızlık yapmak
do an injustice
Турецкий язык - Турецкий язык
Adalete aykırı davranmak, gadretmek
gadretmek
haksızlık etmek
Избранное