The thing you have to know about Batman is, he's a superhero.
- Batman hakkında bilmeniz gereken şey, onun süper kahraman olmasıdır.
They study about the function of the brain.
- Beynin fonksiyonu hakkında çalışıyorlar.
I have my own opinions concerning politics and religion.
- Siyaset ve din hakkında benim kendi görüşlerim var.
We will have a discussion concerning the prognosis.
- Teşhis hakkında bir tartışma yapacağız.
We talked about the question over a cup of coffee.
- Bir fincan kahve içerken sorun hakkında sohbet ettik.
Let's not go over that again.
- Artık onun hakkında konuşmayalım.
I've been out of touch with things for several months now.
- Şimdi birkaç aydır yeni gelişmeler hakkında bilgim yok.
Before I get out of bed, I spend a little time thinking about what I'll be doing the rest of the day.
- Yataktan çıkmadan önce günün geriye kalanında ne yapacağım hakkında düşünerek biraz zaman harcarım.
I have some information regarding this.
- Bunun hakkında biraz bilgim var.
I'd like to get information regarding a number of questions.
- Birkaç soru hakkında bilgi almak istiyorum.
He is very secretive in regard to his family life.
- O, aile hayatı hakkında ağzı sıkıdır.
What do you think of the original plan?
- Orijinal plan hakkında ne düşünüyorsun?
What do you think of these people?
- Bu insanlar hakkında ne düşünüyorsunuz?
I can't agree with you with regard to the new plan.
- Yeni plan hakkında seninle aynı düşüncede değilim.
I've never met anyone who knows as much about Australian history as Tom does.
- Avustralyalı tarihi hakkında Tom'un bildiği kadar çok bilen biriyle asla tanışmadım.
He was at a loss as to which faculty to choose.
- Hangi fakülteyi seçeceği hakkında şaşırmıştı.
He is very secretive in regard to his family life.
- O, aile hayatı hakkında ağzı sıkıdır.
I needn't have been so worried about you. I should've known that Tom would look after you.
- Senin hakkında bu kadar endişe etmeme gerek yoktu.Tom'un sana bakacağını bilmeliydim.
Tom closed his diary after writing about that day's events.
- Tom, o günkü olaylar hakkında yazdıktan sonra günlüğü kapattı.
It turned out there was nobody who would be the first to talk about it. What do we do now?
- Onun hakkında konuşmak için birinci olmak isteyen kimse olmadığı ortaya çıktı.Şimdi ne yaparız?
The group was planning a bull session to talk about the upcoming party.
- Grup, yaklaşmakta olan parti hakkında konuşmak için bir boğa oturumu planlıyordu.