hakikaten

listen to the pronunciation of hakikaten
Турецкий язык - Английский Язык
really

I often see people turning against each other all the time, and this really scares me. - İnsanların sıklıkla birbirlerine sırt çevirdiklerini görüyorum, ve bu beni hakikaten korkutuyor.

Was he really boring? - O hakikaten sıkıcı mıydı?

truly

I really, truly believe that. - Ben gerçekten, hakikaten ona inanıyorum.

It's a truly difficult problem to resolve. - Bu çözmek için hakikaten zor bir problem.

actually
in point of fact
really, truly, actually, indeed
quite

That's not quite big enough. - Bu hakikaten yeterince büyük değil.

really, truly
in truth
forsooth
(deyim,Kanun) in fact
genuine
fact
in all honesty
sure enough
indeed
genuinely
as a matter of fact
true
truthful
Турецкий язык - Турецкий язык
Gerçekten, sahiden, doğrusu da budur ki
Gerçekten: "Bu oda hakikaten biraz süslüceydi."- Ö. Seyfettin
HAKİKATEN
(Osmanlı Dönemi) Doğrusu, gerçekten, hakikat olarak
hakikaten
Избранное