I think we should notify Tom's parents.
- Bence Tom'un ebeveynlerine haber vermeliyiz.
We have to notify the police.
- Polise haber vermek zorundayız.
We have to notify the police.
- Polise haber vermek zorundayız.
I am happy to notify you that I have fully recovered.
- Tamamen iyileştiğimi haber vermekten mutluluk duyuyorum.