What are your ambitions?
- Senin hırsların nedir?
Mary says she will follow through on her ambitions.
- Mary hırslarını gerçekleştireceğini söylüyor.
The earth can satisfy our needs but not our greed.
- Dünya ihtiyaçlarımızı tatmin edebilir ancak hırsımızı değil.
He is selfish and greedy.
- O bencil ve hırslıdır.
I have always been very passionate about politics.
- Politika konusunda daima çok hırslı oldum.
I'm passionate about my job.
- Ben işim hakkında hırslıyım.
That politician is full of ambition.
- Bu politikacı hırs dolu.
Mary wanted to marry a man with ambition.
- Mary hırslı bir adamla evlenmek istiyordu.
Tom is an avid fisherman.
- Tom hırslı bir balıkçı.
She is an avid reader.
- O hırslı bir okuyucu.