What drove them was their ambition, their greed for power.
Greed makes people do strange things.
- Hırs insanlara tuhaf şeyler yaptırır.
He is selfish and greedy.
- O bencil ve hırslıdır.
Mary is very passionate about her work.
- Mary işi hakkında çok hırslı.
I'm passionate about my job.
- Ben işim hakkında hırslıyım.
He fell a victim to his own ambition.
- Kendi hırsının kurbanı oldu.
Ambition drove him to murder.
- Hırs onu cinayete sürükledi.
Tom is an avid tennis player.
- Tom hırslı bir tenis oyuncusu.
Tom is an avid reader.
- Tom hırslı bir okuyucu.