hücumda

listen to the pronunciation of hücumda
Турецкий язык - Английский Язык
on the offensive
hücum
attack

German forces attacked British soldiers near Amiens, France. - Alman kuvvetleri, Amiens, Fransa yakınlarında İngiliz askerlere hücum etti.

hücum
thrust
hücum
{i} offensive

We weren't a good offensive team. - Biz iyi bir hücum takımı değildik.

hücum
{i} storm

Tom stormed into the office. - Tom ofise hücum etti.

Tom stormed into the room. - Tom odaya hücum etti.

hücum
{i} charge

The Polish cavalry troops charged bravely towards the German tanks. - Polonyalı süvari birlikleri Alman tanklarına karşı cesurca hücum etti.

hücum
aggression
hücum
(Askeri) rampage
hücum
(Spor) offense
hücum
{i} incursion
hücum
{i} onset
hücum
run
hücum
offence
hücum
onrush
hücum
onslaught
hücum
sortie
hücum
push
hücum
breakthrough
hücum
assault
altına hücumda kalifoniya'ya giden kimse
Argonaut
altına hücumda kalifoniya'ya giden kimse
forty niner
hücum
forage
hücum
raid
hücum
attack, assault, charge; rush
hücum
verbal assault
hücum
rushing together, sudden crowding
hücum
rush

Everybody rushed towards me. - Herkes bana doğru hücum etti.

The gold rush began here. - Altına hücûm burada başladı.

hücum
dash
hücum
assault; charge; storming, storm
hücum
scrimmage
hücum
(hokey) bully
hücum
irruption
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение hücumda в Турецкий язык Турецкий язык словарь

HÜCUM
(Osmanlı Dönemi) Sert sözle birine çatmak, karşı çıkmak
HÜCUM
(Osmanlı Dönemi) Saldırma. Hamle ile ileri atılmak
hücum
Saldırma, saldırı, saldırış
hücum
Gol atmak veya sayı kazanmak amacıyla yapılan akın, hamle
hücum
İleri
hücum
Üşüşme, bir yere toplanma
hücum
Sert eleştiri
hücum
Gol atmak veya sayı kazanmak amacıyla yapılan akın, hamle. İleri
hücum
Saldırma, saldırı, saldırış: "Bizdik o hücumun bütün aşkıyla kanatlı / Bizdik o sabah ilk atılan safta yüz atlı."- Y. K. Beyatlı. Üşüşme, bir yere toplanma
hücumda
Избранное