Tom had the nerve to yell at the judge.
- Tom hakime bağıracak kadar sinirliydi.
The old selection process for judges was very unfair.
- Hakimler için eski seçim süreci çok haksızdı.
No one can master English if he doesn't make effort.
- Eğer gayret etmezse, hiç kimse İngilizceye hakim olamaz.
It is impossible to master English in a year or so.
- Bir yıl ya da benzer sürede İngilizceye hakim olmak imkansızdır.
My grandfather was a justice of the peace.
- Büyükbabam bir sulh hakimiydi.