The prouder the individual, the harsher the punishment.
- Birey ne kadar gururlu olursa, ceza o kadar sert olur.
He is too proud to give up.
- O vazgeçemeyecek kadar çok gururludur.
He's prideful and arrogant.
- O gururlu ve kibirli.
You shouldn't be so prideful.
- Çok gururlu olmamalısın.
He's prideful and arrogant.
- O gururlu ve kibirli.
She takes pride in her high school.
- O, lisesi ile gurur duyuyor.
Hey, I may have no money, but I still have my pride.
- Hey, hiç param olmayabilir ama benim hâlâ bir gururum var.
His vainglory put the Republic at risk.
- Onun boş gururu cumhuriyeti tehlikeye attı.
Vanity and pride are different things, though the words are often used synonymously.
- Her ne kadar sıkça eş anlamlı olarak kullanılsalar da; kibir ve gurur farklı şeylerdir.
His vainglory put the Republic at risk.
- Onun boş gururu cumhuriyeti tehlikeye attı.