A group of militia saw him and began shooting.
- Bir grup milis onu gördü ve ateş açmaya başladı.
I don't want to identify myself with that group.
- Bu grupla kendimi tanıtmak istemiyorum.
The band are very excited about their upcoming tour.
- Grup, gelecek turla ilgili çok heyecanlı.
How does it feel to be the best band ever?
- Gelmiş geçmiş en iyi grup olmak nasıl bir duygu?
The band has just finished their first set.
- Grup sadece ilk setini bitirdi.
A group of gangsters stole money.
- Bir grup çete parayı çaldı.
A group of gangsters stole the money.
- Bir grup gangster parayı çaldı.
A bunch of people died in the explosion.
- Patlamada bir grup insan öldü.
A bunch of people told me not to eat there.
- Bir grup insan bana orada yemek yemememi söyledi.
A party of scientists were on board with them.
- Bir grup bilim adamı onlarla birlikte gemideydi.
The party did not succeed in climbing the mountain.
- Grup dağa çıkmayı başaramadı.
They formed themselves in groups of five.
- Onlar beşer kişilik gruplar oluşturdular.
He made speeches to many groups.
- O, birçok gruplara konuşmalar yaptı.
We'll send the textbooks in three different lots.
- Üç farklı grup halinde ders kitabı göndereceğiz.
There were a lot of great bands at the festival.
- Festivalde bir sürü büyük gruplar vardı.
The team was divided into smaller groups.
- Ekip küçük gruplara ayrıldı.
In the first years that Coca-Cola was produced, it contained cocaine. In 1914, cocaine was classified as a narcotic, after which they used caffeine instead of cocaine in the production of Coca-Cola.
- Coca-Cola'nın üretildiği ilk yıllarda, o kokain içeriyordu. 1914'te, kokain bir uyuşturucu olarak gruplandırıldı ve sonra Coca-Cola'nın üretimi için kokain yerine kafein kullandılar.
Do you like to exercise alone or with a class?
- Tek başına mı yoksa bir grupla birlikte mi egzersiz yapmayı seversin?