Benim dişetim kanıyor.
- I have bleeding gums.
Onun ayakkabılarına biraz sakız yapıştı.
- Some gum stuck to his shoes.
Sakız ayakkabımın tabanına yapıştı.
- Gum got stuck to the bottom of my shoe.
Sakız ayakkabımın tabanına yapıştı.
- Gum got stuck to the bottom of my shoe.
Sakız tadını kaybetti.
- The gum has lost its taste.
What's that old coot flapping his gums about this time?.
Do you have a gum I could have?.