Ben Nagasaki çevresinde onlara rehberlik etmek için onlarla birlikte gittim.
- I went with them so that I could guide them around Nagasaki.
Tanrılar sonuna kadar insanlığa rehberlik etmek için yeryüzüne indiler.
- Gods came down on earth to guide humanity to its end.
Arkadaşım rehberimiz olacak.
- My friend will be our guide.
O, saraya kadar bana rehberlik yaptı.
- She guided me to the palace.
Şehre bir kılavuz nereden satın alabilirim.
- Where can I buy a guide to the city?
Ben sizin için bir kılavuz olarak hareket edeceğim.
- I'll act as a guide for you.
Tanrılar sonuna kadar insanlığa rehberlik etmek için yeryüzüne indiler.
- Gods came down on earth to guide humanity to its end.
Ben Nagasaki çevresinde onlara rehberlik etmek için onlarla birlikte gittim.
- I went with them so that I could guide them around Nagasaki.
Fransızca ses kılavuzları var mı?
- Are there French audio guides?
Burada çok katı yönetmeliklerimiz var.
- We have very strict guidelines here.