großmutter

listen to the pronunciation of großmutter
Немецкий Язык - Турецкий язык
büyükanne
[die] büyükanne
babaanne

Babaannem uçabiliyor. - Meine Großmutter kann fliegen.

Grossmutter
e e. 'gro: smutır büyükanne
Grossmutter
e {'gro: smutır} e büyükanne
Grossmutter
anneanne
Grossmutter
haminne
Grossmutter
babaanne
Grossmutter
nine
Grossmutter
büyükanne
Английский Язык - Турецкий язык

Определение großmutter в Английский Язык Турецкий язык словарь

grandmother
{i} babaanne

Tom'un büyük büyük büyük babaannesi İskoçya'da yaşadı. - Tom's great-great-great grandmother lived in Scotland.

Benim babaannem çay törenlerini seviyor. - My paternal grandmother enjoys tea ceremonies.

grandmother
{i} anneanne

Anneannemin ölümü büyük bir şok oldu. - My grandmother's death was a big shock.

Ben küçükken, anneannem özellikle kirpi için küçük bir kase süt koyardı. - When I was little, my grandmother would put out a small bowl of milk specifically for hedgehogs.

grandmother
büyük anne

O Pablo ile evleneceğini açıkça ilan ettiğinde, neredeyse büyük annesine kalp krizi geçirtecekti , halasının gözlerini yuvasından fırlattıracaktı fakat küçük kız kardeşi gururla baktı. - When he openly declared he would marry Pablo, he almost gave his grandmother a heart attack and made his aunt's eyes burst out of their sockets; however, his little sister beamed with pride.

Büyük annem giysiler örmeyi seviyor. - My grandmother likes to weave things.

grandmother
{i} büyükanne

Büyükannem bana istediğimden daha fazlasını verdi. - My grandmother gave me more than I wanted.

Büyükannem bir motosiklet sürebilir, ve dahası bir bisikleti de. - My grandmother can ride a motorcycle, and what's more, a bicycle.

grandmother
{i} nine

Ninem bu sabah mektubu yolladı. - My grandmother posted the letter this morning.

Bugün ninemin doğum günü. - Today's my grandmother's birthday.

grannie
{i} büyükanne
grannie
{i} anneanne
grannie
{i} nine
grannie
{i} babaanne