Tom eti ızgara yapıyor.
- Tom is grilling meat.
Bir ızgara çok ısı yayar.
- A grill puts out a lot of heat.
En son ne zaman et ızgara yaptın?
- When was the last time you grilled meat?
Hiç balık ızgara yaptın mı?
- Have you ever grilled fish?
Bu ızgara et için bir daldırma sos var mı?
- Is there any dipping sauce for this grilled meat?
Sosyal ağlarda zararsız bir kişi gibi görünen bir katil olabilir.
- There may be a killer who looks harmless in any social network.
Maddelerin bazıları, özellikle eğer hamile iseniz, zararlıdır.
- Some of the ingredients are harmful, especially if you are pregnant.
Bu şimdiye kadar yediğim en iyi ızgara yapılmış peynirli sandviçlerden biriydi.
- That was one of the best grilled cheese sandwiches I've ever eaten.
Tom'un sevdiği yemeklerden biri domates çorbası ile ızgarada pişirilmiş peynirli sandviç.
- One of Tom's favorite meals is a grilled cheese sandwich with tomato soup.
Sana zarar vermek için bir şey yapmayacağıma sana söz veriyorum.
- I promise you I won't do anything to harm you.
Çevreye daha az zarar vermek istiyoruz.
- We want to harm the environment less.
Tom'u incitmek isteyecek birinin farkında mısın?
- Are you aware of anyone who would want to harm Tom?
Seni asla incitmek istemedim.
- I never wanted to harm you.
Tom'un sevdiği yemeklerden biri domates çorbası ile ızgarada pişirilmiş peynirli sandviç.
- One of Tom's favorite meals is a grilled cheese sandwich with tomato soup.
Bu şimdiye kadar yediğim en iyi ızgara yapılmış peynirli sandviçlerden biriydi.
- That was one of the best grilled cheese sandwiches I've ever eaten.
Hiç balık ızgara yaptın mı?
- Have you ever grilled fish?
Hiç kimse sana kötülük etmeyecek.
- No one will harm you.
O iyilikten daha çok kötülük yaptı.
- It did more harm than good.
Kızarmış peynirli sandvicin nasıl yapıldığını biliyor musun?
- Do you know how to make a grilled cheese sandwich?
Tom eti ızgara yapıyor.
- Tom is grilling meat.
Izgara sosis yapıyoruz.
- We are grilling sausage.
I put some peppers and mushrooms on the grill to go with dinner.
Why don't we get together Saturday and grill some burgers?.
The police grilled him about his movements at the time of the crime.
The meat was grilled as this was considered the healthier option.
High up, at second-storey level, are small openings cut into the wall and filled with shuttered, grilled windows.