Sınırlar diye bir şey yoktur, ne düşünce, fikir dünyamızda, ne de duygularımızda. Hep korkudur, bizi sınırlayan.
- Es gibt keine Grenzen, weder für unsere Gedanken noch für unsere Gefühle. Es ist die Angst, die uns immer Grenzen setzt.
Elmaları beşimiz arasında böler.
- He divides the apples among five of us.
Kültür onları birleştirirken politika insanları böler.
- Politics divides people, while culture unites them.
Your boundaries don't confine me.
- Deine Grenzen begrenzen mich nicht.
Strong-willed kids need clear boundaries and positive role models.
- Willensstarke Kinder brauchen klare Grenzen und positiv wirkende Vorbilder.