greifend

listen to the pronunciation of greifend
Английский Язык - Турецкий язык

Определение greifend в Английский Язык Турецкий язык словарь

grabbing
kapma
snatching
{i} kapma
reaching
{f} ulaş

Ne yapmayı planladığını biliyorum ve amacına ulaşmanı engellemek elimden gelen her şeyi yapacağım. - I know what you are planning to do and I'll do everything I can in order to prevent you reaching your goal.

Altı saatlik tırmanıştan sonra, nihayet dağın zirvesine ulaşmayı başardık. - After six hours' climbing, we finally succeeded in reaching the top of the mountain.

reaching
{i} ulaşma

Dağın zirvesine ulaşmayı başardılar, ama geri inerken bir kaza geçirdiler. - They succeeded in reaching the mountain summit, but had an accident when coming back down.

Sana telefonla ulaşmakta zorluk çektik. - We have had difficulty reaching you by phone.

reaching
ulaşarak
reaching
ulaşma
snatching
{i} kapış