greater in number; exceeding in numbers; with the plural

listen to the pronunciation of greater in number; exceeding in numbers; with the plural
Английский Язык - Турецкий язык

Определение greater in number; exceeding in numbers; with the plural в Английский Язык Турецкий язык словарь

more
{s} daha fazla

Bir dörtlü, bir üçlüden bir üye daha fazladır. - A quartet has one more member than a trio.

Cüzdanımda daha fazla para yok. - I have no more money in my wallet.

more
daha

O harcadığından daha fazla para kazanıyor. - She earns more than she spends.

Bir gece daha kalmak istiyorum. Mümkün mü? - I'd like to stay one more night. Is that possible?

more
(Bilgisayar) ayrıntılar
more
(Bilgisayar) tümü
more
(Bilgisayar) en çok
more
(Bilgisayar) başka

İnekler bu ülkede başka bir hayvandan daha faydalıdır. - Cows are more useful than any other animal in this country.

İyi sağlık başka herhangi bir şeyden daha değerlidir. - Good health is more valuable than anything else.

more
(Bilgisayar) tüm

Ateistlerin tüm dindar ve sosyalistlerden daha merhametli olduğunu biliyorum. - I know atheists that have more humanity than all these religious and these socialists.

Kanada civarında bir yerde birkaç dönüm karla ilgili iki ulusun savaşta olduğunu ve bu güzel savaşa tüm Kanada'nın değdiğinden daha çok para harcadıklarını bilirsiniz. - You know that two nations are at war about a few acres of snow somewhere around Canada, and that they are spending on this beautiful war more than the whole of Canada is worth.

more
-den daha çok
more
(Bilgisayar) tüm seçenekler
more
ziyade

Doktor kırık parmağından ziyade Tom'un ayak bileği hakkında daha endişeli olduğunu söyledi. - The doctor said he was more concerned about Tom's ankle than his broken finger.

Öğretmenimiz bizi bir değnekle dövmeden önce Bu, sizden ziyade beni incitecek. derdi. - Our teacher used to say This is going to hurt me more than it hurts you before laying into us with a cane.

more
(Bilgisayar) ek bilgi
more
daha çok

Seni ondan daha çok seviyorum. - I love you more than him.

Seni ondan daha çok seviyorum. - I love you more than her.

more
neither more nor less ne fazla ne eksik
more
{s} daha: one more time bir kez daha. two more oranges iki
more
fazla bir şey

Benim için yapabileceğin daha fazla bir şey yok. - There's nothing more you can do for me.

Daha fazla bir şey var mı? - Is there something more?

more
tam o kadar
more
takriben
more
bir kat fazla
Английский Язык - Английский Язык
more