greasy; soaked in oil; flattering; fatty

Английский Язык - Турецкий язык

Определение greasy; soaked in oil; flattering; fatty в Английский Язык Турецкий язык словарь

Связанные Термины

oily

{s} yağlı

Ellerim çok yağlı ve pis olduğunda nefret ederim. - I hate when my hands get too oily and messy.

Tom silahını garajdaki bir demet yağlı paçavranın altına sakladı. - Tom hid the gun under a bunch of oily rags in his garage.

oily

kolpa

oily

yağlanmış

oily

yağla ilgili

oily

aşırı nazik

oily

yağcılık

oily

{s} yağcı

oily

{s} çok yağlı

Ellerim çok yağlı ve pis olduğunda nefret ederim. - I hate when my hands get too oily and messy.

Çok yağlı oldukları için tüm kızartmaları yemedim. - I didn't eat all the fries because they were too oily.

oily

yağı bol olan

oily

oilinesskaypaklık

oily

(İnşaat) yağlı, kaygan

oily

yağı çok

oily

yağsı/yağlı

oily

{s} yaltakçı

Английский Язык - Английский Язык

Определение greasy; soaked in oil; flattering; fatty в Английский Язык Английский Язык словарь

{s} oily

Расстановка переносов

greasy; soaked in oil; flattering; fat·ty