grease the palm of

listen to the pronunciation of grease the palm of
Английский Язык - Турецкий язык

Определение grease the palm of в Английский Язык Турецкий язык словарь

bribe
rüşvet vermek

Tom rüşvet vermekle suçlandı. - Tom has been accused of bribery.

bribe
{f} rüşvet ver

Şirketin Başkanı Devlet Bakanına rüşvet verdi. - The president of the company bribed the government minister.

Tom Mary'ye rüşvet veremedi. Fakat, denedi. - Tom couldn't bribe Mary. However, he tried.

bribe
rüşvet

Acemi asker skandalı kamu görevlilerini ve rüşvet olarak RecruitCoscom'dan gizli payları alan politikacıları ilgilendiren bir rüşvet skandalıdır. Hisseler sürekli yükseliyordu. - The Recruit scandal is a corruption scandal concerning public officials and politicians who accepted as bribes undisclosed shares from the RecruitCoscom company. The shares had been rising steadily.

Rüşvet güç örgütleri ile birlikte ortaya çıkan bir şeydir. - Bribes are something that arises in conjunction with power organizations.

bribe
briberyrüşvetçilik
bribe
{f} para yedirmek
bribe
(isim) rüşvet
bribe
rüşvet teklif etmek veya vermek
bribe
{f} ayartmak
grease the palm
para yedirmek
grease the palm
rüşvet vermek
Английский Язык - Английский Язык
bribe
grease the palm
bribe
grease the palm of

    Турецкое произношение

    gris dhi pälm ıv

    Произношение

    /ˈgrēs ᴛʜē ˈpälm əv/ /ˈɡriːs ðiː ˈpɑːlm əv/
Избранное