Birbirinizi içten seviyor musunuz?
- Do you love each other deeply?
Tavsiyen ve nezaketin için içten minnettarım.
- I deeply appreciate your advice and kindness.
Manzaradan derinden etkilendim.
- I was deeply impressed by the scenery.
O anne ve babasına derinden bağlıdır.
- She is deeply attached to her parents.
Tom Mary'nin gözlerine derin derin baktı.
- Tom gazed deeply into Mary's eyes.
Bob o konuyu derin derin düşündü.
- Bob thought deeply about that matter.
Ondan çok etkilendim.
- I was deeply moved by that.
Senin için çok üzülüyorum.
- I feel for you deeply.
Tom sanat tarihi ile son derece ilgilenmeye başladı.
- Tom became deeply interested in art history.
Onun gözlerine son derece içten baktı.
- He looked deeply into her eyes.